ULUTEK’te düzenlenen webinarda katılımcılara, günlük hayatta yaşanan zorluklar karşısında duygusal dayanıklılığın ve yılmazlığın artırılması için gerekli stratejiler anlatıldı.
ULUTEK Teknopark ev sahipliğinde Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Bursa Uludağ Teknoloji Transfer Ofisi (Bursa Uludağ TTO) ve VALOREM iş birliğiyle düzenlenen Duygusal Dayanıklılık / Yılmazlık (Resilience) Eğitimi, Profesyonel Koç & Eğitim Uzmanı Dilek Kösemehmet Coşkun ve Yönetici Koçu & Eğitmen Engin Coşkun’un sunumuyla gerçekleşti.
‘İNİŞ-ÇIKIŞLAR NORMAL’
Duygusal dayanıklılığı yüksek olan insanların üç temel özelliği arasında hayata anlam katma, gerçek iyimserlik ve yaratıcılığın bulunduğu bilgisini veren Eğitmen Dilek Kösemehmet Coşkun, “Değişkenlik, belirsizlik, karmaşıklık ve muğlaklık kelimelerinin anlamlarını pandemi döneminde hepimiz daha iyi anladık. Günlük yaşamımız içerisinde bunun gibi inişleri ve çıkışları birçok kez yaşadık ve yaşamaya devam edeceğiz. Bazı kişiler yaşanan değişimlerin üstesinden kolaylıkla gelebilir ve sağlıklı bir şekilde bu dönemi atlatabilir. Uzun vadede ve zorlu bir şekilde bu aşamalardan geçen kişiler ise yılmazlığı az olanladır. Yılmazlık seviyenizi değiştirebilir veya geliştirebilirsiniz. Duygusal dayanıklılığınızı ve yılmazlığınızı artırmak için iletişimde bulunduğunuz kişi ve grupları gözden geçirmeli, iyilik hâlinizi geliştirmeli ve hayatınızın amacını bulmalısınız” diye konuştu.
‘ENGELLERİ BASAMAKLARA ÇEVİRİN’
Gerçeği kabullenmek için aşırı iyimserlikten kaçınılması gerektiğini de kaydeden Coşkun “Büyük değişim dönemlerinde ve stres kaynaklarında iyi uyum sağlama süreci için esnek dayanıklılık gerekmektedir. Zor zamanlarınızda, hayatınızın düşüş dönemlerinde olduğunuzu hissettiğinizde doğal yaşamınıza devam edebilirsiniz ya da kendinizi zayıf görebilirsiniz. Zorluk, sıkıntı yaşamak değildir; bilgilerinizi, becerilerinizi, değerlerinizi ve tecrübelerinizi kullanabilmektir. Gerçek iyimserliği öğrenmeli ve bu akışın arasında ayakta kalabilmelisiniz. Yapamayacağınız ve etkileyemeyeceğiniz gerçeklerin üzerinde durmamalı, etki alanınız üzerine yoğunlaşmalısınız. Olayların negatif yönünü görmek yerine pozitif gerçekliklere yönelmelisiniz. Hayatta karşınıza çıkabilecek olan engelleri üzerine çıkacak bir basamak olarak görmelisiniz” ifadelerini kullandı.